Oku!

Oku!

20 Mart 2014 Perşembe

Balık Meselesi.



Kadın ve Erkek,
İzmir de bir sahil kasabasında(Güzelbahçe,Urla,Seferihisar,Çeşme,Alaçatı,Mordoğan,Karaburun,Yeni-Eski Foça hepsi olabilir) buluşurlar. Yemek yemek üzere tam denize cephesi olan şirin begonyalar,hanımelleri içinden geçerek içeriye girilen salaş bir yerde yemeklerini sipariş edip, kareli mavi bir masa örtüsü üzerinde elleri, denize doğru bakmaktadırlar.

Masa da zeytinyağından yapılma mis gibi kokan mumlar, kerpiç duvarlarla rengarenk dış cephesi olan bu sevimli mekanda, arkadan sesini ağır ağır duyduğumuz bir de pikap vardır. Çalan şarkıya Kadın eşlik etmektedir."Güzel ne güzel olmuşsun, Görülmeyi görülmeyi, Siyah zülfün halkalanmış Örülmeyi örülmeyi..."

Garson siparişleri getirir, İkisinin de tercihi lezzetli Ege balıklarıdır. Ege barbunu tüm lezzetiyle masanın incisidir,büyük balıklardan Çipura da olmazsa olmazdır. Masa da mezeler çok çeşitlidir, muhacirlerin işlettiği bir lokantadır burası. Kabak çiçeği dolmasından Şevketi bostana kadar tüm ege nimetleri bir hazine gibi dizilmişlerdir. İzmir de ne içilir? Tabi ki buz gibi bir rakı. İncecik bardaklarda İzmir meltemiyle soğuyan bardaklarda, sıcacık eller. Üstelik o gece denizde yakamoz ve dolunay da var. Taze balık kokusuyla, deniz kokusu, rakının anoson kokusuyla, hanımeli kokusu eşlik ediyor her kadehe. Sarhoş olmamak elde mi, böyle bir İzmir gecesinde.

Bir süre bu güzel,küçük dünyanın tadını çıkardı Kadın ve Erkek hiç bir şey söylemeden. Arada birbirlerine bakarak.Masanın üzerindeki örtü her rüzgar estiğinde Erkek Kadının, kokusunu da duyuyordu evet koklamak değil daha başka bir şey, duymak olabilir bu. Kadının o gün giydiği beyaz elbise ortama o kadar uyum sağlıyordu ki o da bu konunun en güzel öznesi oluyordu.

Yemek yavaş yavaş ilerledikçe masadaki mumlar bitmek üzereydi neredeyse, oysa Kadın ve Erkek henüz hiç konuşmamışlardı, "Bakmak, Aşktır" diyordu şair, biri konuşsa sanki o büyü bozulacaktı. Kadın ve Erkek yemeğini bitirmişlerdi, Kadın sigarasını yaktı. Sarı saçlarının ucundan kıvılcımlar çıkıyor gibiydi sigara içerken.
Kerpiç duvarların önünde duran Kedi, kadına doğru yanaştı, sigarasının ateşinin ışığı kedinin yüzünü aydınlatmıştı, Erkek, Kadın ve kediyi izliyordu. Kadın, kediyi okşamaya başladı, sigarasını söndürdükten sonra. Erkek, Kadına baktı, Kadın kediyi severken, beyaz elbisesinin üzerine düşen mum ışığıyla kedi oynuyordu. Erkek için büyüleyici bir sahneydi. Kadın kediyi usulca yere bıraktı ve kedi tekrar geldiği kerpiç duvarın yanına doğru gitti.

Bu nasıl bir geceydi? Rakı, belki en az sarhoş eden şeydi bu gece.

Erkek konuşmaya karar verdi ve Kadına dedi ki:
- Bir gün bu sahilde istersen balık tutabiliriz?
- Balık tutmayı sevmem, öyle bir şeye vesile olmayı.

Adam biraz şaşırdı.                                            

-Neye vesile olmayı?
-Balık öldüremem ben.
-Ben senin içinde öldürürüm dedi, Erkek.
-O zaman olur...

Kadın ve Erkek, dalga seslerini orada bırakarak,ayrıldılar.





Erkin Tura-Tüm hakları saklıdır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder