Oku!

Oku!

21 Şubat 2014 Cuma

Yol Arkadaşım ile 100 Bölüm.



Yol Arkadaşım yayın hayatında 100. bölümüne bu akşam yayınlanan bölümüyle ulaştı, ne mutlu bizlere. Kolay değil 100 bölüm yani 100 hafta ekranlarda kalabilmek. Şüphesiz bu yapılan işin takdir edildiğinin bir göstergesi. Ortalık gezi programından geçilmezken,"gezi-kültür" programı diye ortaya bambaşka bir tanım getirmek. Kültürleri tanıtırken, yol arkadaşlarının öykülerine de ortak olup, ekranlardan paylaşmak.

Bir insanın yol arkadaşı oluyorsanız, o insanın aynı zamanda dert ortağı da oluyorsunuz demektir. Yol Arkadaşım programının bence en büyük başarılarından biri de dert ortağı olabilmesi. Bu yönetmeninden sunucusuna yapımcısına ekibine kadar, bunu bir tavır olarak kendi hayatlarında da ortaya koymuş insanlardan oluşmalarından geliyor. Öyle olan bir ekip Yol Arkadaşım, öyle yapan bir ekip değil. Bu toprağın insanlarının dertlerini kendine dert etmiş güzel insanların hazırladığı bir program.

Yol Arkadaşım belgesel kalitesinde bir program. Bundan yıllar sonra insanlar yine keyifle bir yerlerden bulup izleyip burada da bu varmış, diyebilecekleri tarzda. Ekranlarda yayınlanan kamerayı mikrofonu kapıp, güzel bir sunucu bulup yola çıkan işlerden çok farklı, işi bilen ve sevenlerin yaptığı güzel bir iş. Hiç birininde bu tarzda yaptığı ilk iş değil üstelik.

Nitekim yozlaşmış, insanların yapılan kalitesiz işlerle aptal yerine koyulduğu Türk medyasında böyle kaliteli bir işin yapılması ve takdir görmesi beni mutlu ediyor. Umarım bir gezi-kültür programı fenomeni olarak daha uzun yıllar sürer, hepimiz bir gün yol arkadaşlığı, dert ortaklığı ederiz. Kültürel değerleri yozlaştırmak yerine onları daha yükseğe taşıyacağına inanmış her insanı bu mutlu eder.

Benim Yol Arkadaşım hikayem hayat da gerçek bir şeylerin varlığını aradığım, televizyondaki birbirine benzeyen işlerden çok sıkıldığım bir dönemde gerçekleşti. İlk zap yaparken Nilgün Esin'in sunumlarına denk gelip ne güzel bir Türkçesi var diyip en son bir programı başından sonuna izlememle bu serüvene dahil oldum. Hiç unutmuyorum 18. ya da 19.bölümdü ilk tamamını izlediğim bölüm sonra bir gün hiç uyumadan kaçırdığım ilk 18 bölümü ard arda izlemiş, hazine bulmuş kadar mutlu olmuştum. Sonra bağımlısı haline geldim, askere gittim, askerde nasıl izlerdim, akşam televizyon izlemek ne mümkün. Ama ona da bir çözüm buldum, askerde fotoğraf stüdyosundan sorumluydum orada televizyon vardı hafta sonu ya c.tesi ya da pazar oraya gitmem gerekiyordu bende cumartesi gitmeyi tercih ediyor öğlen yayınlanan tekrarını keyifle bacak bacak üstüne ata ata izliyordum :)

Tunga Film ve ekip arasında iyi bir iletişim olduğu, ekibin birbiriyle zaman geçirmekten mutlu olduğu aşikar. Böyle olmasa bu kadar gerçek bir ürün ortaya konamazdı diye düşünüyorum. Nice 100,200,300,400,500. bölümlere diyor,  daha önce kendi çektiği işlerde bu kültürün yüceltilmesine emeği geçen şimdide yapımcılığını yapan Alper Tunga Özdemir'e, sevgili yönetmeni Neşe Uğur Nohutçu'ya, sevgili özü sözü güzel sunucusu Nilgün Esin'e, Yönetmen Yardımcısı Melahat Sevilmiş'e, Yapım Sorumlusu Bekir Akkuş'a, Kameraman Koray Çetin'e , Kameraman İlhan Ortataş'a, Kurgu için Aydan Uçar'a,Set Asistanı Ahmet Sevimli'ye, Boom Operatörü Caner Durak'a, Kurgu Asistanı İbrahim Murat Zeren'e bir kez daha teşekkürler...


Erkin Tura-Tüm hakları saklıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder