Oku!

Oku!

27 Şubat 2014 Perşembe

yorgunluk hissi.



Kendimi fazlasıyla yorgun hissettiğim bir dönemdeyim. Fiilen bir yorgunluk değil aksine hissen. Durum olan yorgunluk, dinlendiğinde geçiyor, hissi yorgunlukları ise kendinle beraber taşıman gerekiyor. Böyle her şey ben söylemeden olsun istedim hayatım boyunca. Ben kimseyi uyarmak zorunda kalmayayım, kimseye şunu yap bunu yapma demeyeyim, bir şeyleri göstermek durumunda kalmayayım falan. Sen köpükleri görüyorsun bak burada o köpükleri var eden kocaman bir deniz var demeyeyim istedim işte. Ama olmadı, hatta tam tersi oldu. Böyle olunca yoruluyor insan, geçecek cinsten değil bu yorgunluklar üstelik.

"Değişmek, dağılmak; yok olmaktır
Parçalar oynar yerinden, bozulur düzenleri." (Lucretius)

Değişimler de yoruyor insanı, alışkanlıklar iyidir aslında, o kadar karamsar olmamak gerek. Sağladığın değişim sana gerçek bir iyilik getirmiyorsa, muhtemel zorluklar, hatalı tekrarlar ve başlangıçlara neden olacaksa, her değişime iyi demek ne mümkün. Değişmedikçe, değişim sadece bir kaçıştır, asıl alışkanlık budur bana kalırsa.

"Orhan'ın(Veli) şiirini okuyan kız,erkek kimseyi öldüremez,kimseyi dövemez, kimseye sövemez"
Sait Faik Abasıyanık.

Daha çok Orhan Veli okumak gerek, yorgunluklarımız histen,duruma; öfkelerimizde  tamamen geçsin diye belki de. Tüm yorgunluklar, tüm yaşananlar için ufacık şeylerle kocaman boşlukları doldurabilmek hala mümkündür umarım.


Erkin Tura-Tüm hakları saklıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder